“Bilim Kapısı” Önünde Coşkulu Tören

…

31 Mayıs 1996 sabahı, Rumelifeneri Kampüsü’nün temeli atıldı. Üç yıl sonra, Kasım 1999 tarihindeyse, soğuk bir sonbahar gününde Koç Üniversitesi Kampüsü’nde toplanan devlet ricali, davetliler, öğretim üyeleri, İstinye Kampüsü mezunları ve tüm Koç Üniversitesi öğrencileri heyecan dolu anlar yaşadılar. İstinye Kampüsü’nün açılışıyla Rumelifeneri Kampüsü’nün faaliyete geçişi arasında, yedi yılı aşkın bir süre geçmiş, nihayet hayaller gerçekleşmişti.

Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Seha Tiniç, 1993’te İstinye Kampüsü’nün açılışında dile getirdiği Koç Üniversitesi’nin kuruluş amacını bir kez daha hatırlattı: “Atatürk’ün ilkelerini benimsemiş, alanlarında en yeni bilgilerle donatılmış, genel kültür sahibi, özgür ve stratejik düşünebilen, yaratıcı, kendine güvenen, liderlik vasıfları gelişmiş, dünyanın her köşesinde rekabete girebilecek gençler yetiştiren ve bilime evrensel düzeyde katkı yapan bir ‘mükemmellik merkezi’ yaratmak.”

Tören konuşmalarının ardından, Rumelifeneri Kampüsü’nün mimarı Mozhan Khadem’in “Doğu ile Batı’nın eşiği” olarak nitelendirdiği Bilim Kapısı’nın altına gerilmiş olan kurdele alkışlar arasında kesildi.

Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi

Suna Kıraç

...

2000-2001 yılında eğitime yeni kampüste başlarken, çektiğimiz bütün sıkıntıları unuttuk. Düşümüz gerçekleşmişti. Ülkemize çağdaş, dünya üniversiteleri ile yarışacak bir üniversite kazandırmanın gururu, on bir yıllık çabamızın karşılığı oldu...

Nitelikli Eğitim, Nitelikli İnsan

…

Koç Üniversitesi Olabilirlik Raporu’nun “misyon”la ilgili giriş bölümü, daha Cumhuriyet’in ilk yıllarında, bizzat Atatürk tarafından tek cümleyle ifade edilmiş olan “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek” vizyonunun bir yansımasıydı:

“Koç Üniversitesi’nin misyonu, 21. yüzyıla girerken Türkiye’de uluslararası nitelikte, yaratıcı, bağımsız ve objektif düşünebilen, liderlik vasıflarına sahip öğrenciler yetiştirmek ve bilimsel araştırmalar yapmaktır. Eğitim programları, kendi kültürünü özümsemiş ve dünya kültürlerine açık, bilgili insanlar yetiştirecektir. Koç Üniversitesi Türkiye’de yüksek eğitimi geniş anlamıyla en iyi gerçekleştirecek, öğrencilere nitelikli bilginin yanı sıra kişisel gelişme imkânları da sunacaktır. Bunun yanında, Türkiye’de en iyi eğitim geleneklerini yerleştirip, diğer üniversitelere örnek bir öğretim ve araştırma kurumu olacaktır…”

Koç Üniversitesi’nin eğitim anlayışı ve tüm uygulamaları bu temel hedeflerden ödün vermeden şekillendirildi ve bugünlere kadar aynı doğrultuda devam etti.

Öğrenci odaklı yaklaşım

Koç Üniversitesi, akademik programlardan mimari tasarıma kadar her alanda, klasikleşmiş zihniyetten farklı bir anlayışla yapılandı. “Nasıl bir okul” yerine “nasıl bir öğrenci, nasıl bir mezun” yaklaşımı benimsendi. Olabilirlik Raporu’na göre Koç Üniversitesi:

• Yüzyılın gerektirdiği derinlemesine ve kapsamlı düşünen, değerlendirme yapan ve çözüm üreten bir dünya insanı eğitecek
• Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre eğitim vererek“ aranan ve iyi çalışma koşullarıyla istihdam edilen mezunlar” verecek
• Yurtiçi ve yurtdışındaki kurumlar karşısında stratejik üstünlük sağlayacak programlar uygulayacaktı. 

1993 yılında İstinye Kampüsü’ndeki “İlk Ders”ten bu yana 25 yıl geçti. Bugün Koç Üniversitesi, ülkenin her yerinde saygın konumlarıyla lider özellikli seçkin mezunları, evrensel düzeyde eğitim ve bilimsel üretimlerle kendinden söz ettiren akademik kadrosu ile haklı bir gurur duymaktadır. Hedefi; eğitim anlayışı, öğrencileri, öğretim üyeleri ve araştırma programları ile Türkiye’de örnek bir eğitim kurumu olarak dünyada saygıyla tanınmaktır.

Görkemli Kapının Ardında Işıklı Bir Dünya

…

Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Onursal Başkanı

Rahmi M. Koç

...

Nitelikli eğitim kurumlarının bir ülkenin geleceği için yapılabilecek en değerli yatırım olduğu inancıyla giriştiğimiz Koç Üniversitesi projesinin hangi ortam ve şartlarda gerçekleştirildiğini, bu serüveni okuyanların daha yakından hissedeceklerini umuyorum. Vehbi Koç’un maddi ve manevi öncülüğü ile hayat bulan böyle bir mükemmeliyet merkezini memleketimize ve dünyaya kazandırmamız için yardımlarını esirgemeyenlere; tüm kamu kuruluşlarına; karar ve icraları ile yolumuzu açan tüm yetkililere; görevli, gönüllü -ve hatta gönülsüz- olarak katkıda bulunan herkese; Koç Ailesi, Vehbi Koç Vakfı, Koç Topluluğu ve Üniversitemiz adına teşekkür ederim.