Rektörden…

Sekiz yıldır parçası olduğum ve büyük bir gururla Rektörlük görevini yürüttüğüm Koç Üniversitesi’nin 25. Kuruluş Yılını 2018’de hep birlikte kutlayacağız.

Üniversitemiz tarihine baktığımda az zamanda gerçekten çok büyük işler başarmış olduğumuzu görüyorum. Bu başarıda payı olan başta Vehbi Koç olmak üzere Koç Ailesi’nin değerli mensuplarına, Vehbi Koç Vakfı’na, Mütevelli Heyeti’ne, öğrenci ve mezunlarımıza, akademik ve idari çalışanlarımıza yürekten teşekkür ederim.

Merhum Vehbi Koç’un olağanüstü ileri görüşlülüğü ve kararlılığı sayesinde 1993 yılında kurulan Koç Üniversitesi, bu kısa süre içinde gerçekleştirdiği dünya standartlarında çalışmaları, yetiştirdiği zeki, donanımlı, aydınlık fikirli, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı öğrencileri ve bünyesinde barındırdığı her biri çalıştığı alanda kendini kanıtlamış, önemli araştırmalara imza atmış ve eğitimci kimlikleriyle başarılar elde etmiş öğretim üyeleri ile tüm dünyada saygınlığı kabul gören, haklı bir yer edindi.

Bu kısa ama emek ve bilgi dolu süreçte bizi yalnız bırakmayan, kuruluşumuzdan itibaren 23 yıl boyunca Mütevelli Heyet Başkanımız olarak, üstün bir gayret ve fedakârlık ile bu Üniversite’yi maddi, manevi, her şekilde destekleyen Sayın Rahmi M. Koç, bugün geldiğimiz yerin en önemli mimarlarından biridir. Onun okula verdiği sürekli desteğe sahip olduğumuz için gerçekten şanslıyız. Üniversitemizin kuruluşuna özellikle ilk başlardaki zor dönemlerimizde bizzat önayak olmuş Sayın Suna Kıraç, Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı olarak cömert ve sıcak desteğini bizden hiç esirgemeyen Sayın Semahat Arsel ve kuruluşumuzdan beri Mütevelli Heyet üyemiz ve şimdi de başkanımız olarak bizi hep destekleyen Sayın Ömer M. Koç’a da minnet ve şükranlarımızı saymakla bitiremeyiz. Bu vesile ile Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı süresince bizden desteklerini hiç esirgemeyen merhum Mustafa V. Koç’u da saygıyla anıyoruz.

Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.” Bizi muasır medeniyetler seviyesine yükseltecek en önemli şey, bilimsel ispat ve gerçekler üzerinde yükselen, her türlü dogma ve hurafeden arındırılmış saf bilgidir. İşte bizler de bu saf bilginin ışığında hep bilinmeyenin, beklenmedik olanın peşinde koşuyoruz. Bunun içindir ki, sınırsızca ve özgürce çalışabileceğimiz en serbest ortamı Koç Üniversitesi’nde yaratmayı görev bildik. Zira, insan en çok ve en güzel şeyleri en serbestken üretir. Seçkin öğretim üyesi ve öğrencilerimiz ile bugün ülkemizin en üstün beyin gücü yoğunluğunu temsil ediyoruz. Ben ve çalışma arkadaşlarım da görevimizin bu ortamı korumak, öğrenci ve akademisyenlerimizin yolundan çekilmek olduğuna inanıyoruz.

Biz üniversite eğitimini nesiller arası bir randevu olarak görüyoruz. Tüm Koç Üniversitesi öğrencilerinin ve mezunlarının hayatlarının bu çok önemli dönemini en dolu, en doyurucu ve en verimli şekilde geçirmeleri için çalıştık, çalışıyoruz.

Üniversitemizin mevcut öğrencileri, akademisyenleri ve idari çalışanlarıyla birlikte bizler bilim ve irfanla dolu yılların havasını teneffüs ediyor, gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Ama eminim ki, mezunlarımız ve bir zamanlar bizimle dirsek dirseğe çalışmış olan fakat çeşitli sebeplerle şu an aramızda olmayan çalışma arkadaşlarımız da bu büyük onurdan kendilerine haklı bir pay çıkarıyorlardır.

Koç Üniversitesi’ne emeği geçmiş, sınıflarında ders dinlemiş ya da ders vermiş, kütüphanesinde sabahlamış, avlusunda hararetli sohbetlere iştirak etmiş herkesin sesi birer hoş seda olarak Bilim Kapısı’nda baki kaldı ve kalacaktır. Daha birçok önemli başarılara imza atacağımız, samimiyetle gururlanıp, birbirimize güzel ve faydalı bilgiler aktarabileceğimiz nice yılları hep birlikte kutlayabilmek dileklerimle, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Umran S. İnan
Rektör